Copyright © Tuğçe'nin Kitaplığı
Design by Dzignine
31 Ocak 2013 Perşembe

Yorum: Thoughtless - S.C. Stephens | Thoughtless #1


Bugünkü kitabımız, S.C. Stephens’ın yazdığı ve aynı isimli serinin ilk kitabı, Thoughtless. Ben bir iki hafta önce okudum ancak uzun süredir görüyordum. İlk olarak 2009 yılında, yazarın kendi çıkarttığı roman, daha sonra büyük bir yayınevinin (Simon & Schuster) dikkatini çekmiş ve bu yayın evi tarafından satın alınarak yeniden yayımlanmış. Şimdiye kadar iki kitabı yayımlanan üçlemenin son kitabı 2013 yılında çıkacak merakla beklenen kitaplar arasında.

Daha önceki yazılarımdan birinde de bahsettiğim bir türe ait bu kitap, New Adult / Yeni Yetişkin. Bu tür son zamanlarda oldukça büyük bir popülariteye sahip ve türde çıkan bir çok kitap en çok satanlar listesinde kendisine yer buluyor. Bu türe ait daha detaylı bilgi almak ve bu türde bir kitap kazanmak isterseniz, lütfen tık tık...

Ülkemizde de yayın hakları alınmış olan Thoughtless kitabı, tam olarak bir aşk üçgenini anlatmakta. Aslen kitabın adı daha güzel seçilemezdi diye düşünüyorum. Thoughtless – Düşüncesiz, çünkü kitapta yer alan hemen hemen tüm ana karakterler bu kelimenin anlamına son derece uygun davranıyor. Özellikle de hikayeyi ağzından dinlediğimiz, Kiera.

Kiera, erkek arkadaşı Denny’nin peşinden, her şeyini geride bırakıp Seattle’a taşınır. Bunu da kendisinden isteyen Denny’dir. Denny’i seven ve onunla birlikte yaşamak isteyen Kiera’da, ailesini ve okulunu arkasında bırakarak bunu kabul eder ve Denny ile birlikte kendisinin lise yıllarından en yakın arkadaşı olan Kellan’ın yanına taşınırlar.

Kellan, hali vakti oldukça yerinde, karizmatik, seksi ve tabii ki dibinizi düşürecek (@Küçük kız lafım sana;) )kadar yakışıklı üstelik yerel bir rock grubunun da vokalisti. Kiera ilk görüşte, daha ev arkadaşları olduğunu bile bilmeden, Kellan’dan etkileniyor ama bu Kellan’ın görüntüsünün her dişi de yarattığı doğal bir tepki. Daha sonraları evin mutfağında, sabahın erken saatlerinde kahve sohbetleri ile başlayan bir arkadaşlık kuruluyor ama aralarındaki çekime Kiera hala gözlerini yumuyor diyelim.

Denny’den bahsedelim daha derinlere inmeden, kendisi son derece yakışıklı (tabii ki) ve iyi niyetli (fazlaca iyi cinsinden) bir çocuk. Kiera’ya deliler gibi aşık ve hayatına onunla devam etmeyi planlıyor. Bir de kendisi aslen Avustralya’lı (bunun ne önemi var derseniz pek hikayaye etkisi yok ama ben audiobook olarak dinledim ve sevimli bir aksanı ve kendine özgü bir konuşma tarzı var haliyle söylemeden edemedim, hmm bir de tabii tipik yanık tenli sörfçü çocuk görüntülerini çağrıştırmanıza yardımcı olabilir ;) ).

Denny ve Kiera’nın Seattle’daki işleri tam istediği gibi gitmektedir. Denny hayalindeki işte stajyerlik yapmaktadır, Kiera’da Kellan’ın çaldığı barda garsonluk işi bulmuştur (haliyle Denny’den çok Kellan ile vakit geçirmektedir de diyebiliriz). Ta ki, Denny’e Pheonix’te bir süreliğine bir proje verilene kadar.
Buradan sonrasını yazmak istesem de fazlaca spoiler içereceği için yazmamaya karar verdim, öğrenmek isteyenler bana mesaj atabilir ;) ama olaylar Kellan ve Kiera’nın iyice yakınlaşması ve sonrasında işlerin sarpa sarması ile devam edecek, bu kadarını söyleyebilirim. Çünkü bu 546 sayfa gibi oldukça uzun bir kitap ve konunun ne olduğundan çok yaşanan duygulara önem verilerek sunulan bir hikaye.

Hikayenin en büyük sıkıntısı, anlatıcısı olan Kiera’nın pek kolay sevilebilir bir karakter olmaması, hatta okurken arkadaşlarıma özellikle kıza ne kadar sinir olduğumu, kendisini ne kadar sevmediğimi söyledim durdum, Bella’dan sonra “en sinir bozucu karakter” olmaya aday. Ama kitabı okumayı da bırakamadım ayrı. Son derece kararsız, hiç bir şekilde yaptıklarının arkasında duramayan ama yine de istekleri doğrultusunda aynı hataları ve bencillikleri yapmaya devam eden bir kız. Bir de 21 yaşına rağmen daha küçük bir karakterler yazılmış olduğunu düşündürüyor zaman zaman. Ama hal ve tavrı böyle olmasına rağmen, okuru kendisine bağlamayı başarabilen bir karakter aynı zamanda.Erkeklere gelirsek, tabii ki mükemmeller, yaş aralığı ne olursa olsun bir aşk romanından bekleneceği gibi ve bu bize sürekli de hatırlatılıyor. Denny tam bir iyi çocuk, diyecek birşey yok, hatta o kadar iyi ki yer yer “Allahım, bu nedir ya!” dedirtti bana (bizlere fazla iyilikte yaramaz).  Kellan ise, çizdiği feci kötü çocuk imajına ve aslen ikinci çocuk olmasına rağmen, kitaptaki şüphe yok ki; en sevdiğim karakter (ki ciddi ailesel sorunları, inanılmaz bir kendini beğenmiş tavrı ve kendisini boğmak istediğim bir kaç hareketi olduğunu da eklemeliyim).  Tam bir book boyfriend yani kendisi.

Kiera ve Kellan arasında yansıtılan elektrik ise reddedilemeyecek düzeyde ve sahneler, okuru her ne kadar sonuç aldatmaya varacak olsa bile daha fazlasını ister şekilde bırakıyor. Denny ve Kiera ise filmlerde sunulan, tipik Amerikan high-school Sweethearts modeli.

Ayrıca kitapta etkili bir kaç yan karakterde bulunuyor, rock grubunun üyeleri özellikle Griffin son derece keyifli bir karakter. Kiera’nın kız kardeşi epey renkli ve olaylı, aynı şekilde barda çalışan ve Kiera’nın en yakın arkadaşı sayılabilecek Jenny’nin de etkili olduğunu söylemeliyim.

Oldukça yoğun duygular, kıskançlıklar, suçluluklar, karmaşalar, bir sürü tercih ve bir o kadar da kararsızlıkla dolu bir kitap bu. Ve işin kötüsü okurken bu duyguları aynen size yaşatıyor olması.  Son derece klişeleşmiş bir konuyu, yanında herhangi bir paranormal ya da sci-fi öge de olmadan, sunan kitabın gücü tamamen yansıttığı duygu yüklü anlatımda. Stephens, zor ve sıradan bir konuyu kabullendirmeyi başaracak düzeyde becerikli ve zekice bir anlatım ile sıradan bir kitap olmaktan tamamen çıkmış ve güzel bir tat bırakacak bir aşk hikayesi yaratmış. Ama 500+ sayfa da sanki biraz fazla olmuş, söylemeden edemeyeceğim. Bir de sanırım bu kitap The Edge of Never’da olduğu gibi farklı bakış açılarından anlatılmış olsa mükemmel olabilirdi.

Gerçi ben bu kitabın yazarın yayımlanmadan önce yazdığı sonunuda okudum (merak eden varsa http://www.fictionpress.com/s/2715147/1/Thoughtless-Original-Ending  de bulabilir. Ama kitabı okumadıysanız, şiddetle önce kitabı okumanızı tavsiye ederim. Benden söylemesi.) ve bu son halinin kesinlikle daha iyi olduğunu söyleyebilirim.

Beğendiğim bir kitap oldu mu bu yorum işini kısa tutmanın bir yolunu bulmam gerekiyor, yazarken iyice çığrından çıkıyorum ama neyse, şimdilik burada kesiyorum ve size kitap için hazırlanan video, şarkı listesi (ne de olsa bir Rock grubu söz konusu) sunuyorum...

Yazarın sayfasından alınan kitap tanıtım videosu Thoughtless - S.C. Stephens | Thoughtless #1  Ayrıca The SubclubBooks blogunun seri için yaptığı video ya buradan ulaşabilirsiniz. http://thesubclubbooks.com/?p=4454

Birde yazarın sitesinde bu kitaba dair bir playlist var, ki benim favorim Matchbox 20'nin Bed of Lies şarkısı, tam bu kitaba uygun bir şarkı :) buyurun tüm liste...  http://authorscstephens.com/thoughtless/
Buradan satın alabilirsiniz:

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...