Copyright © Tuğçe'nin Kitaplığı
Design by Dzignine
26 Eylül 2012 Çarşamba

2012 Man Booker Finalistleri 1 - Swimming Home, Deborah Levy


2012 Man Booker Ödülü için yarışan 6 finalist kitaptan birisi Deborah Levy’nin son 15 yıldır yazdığı ilk romanı, Swimming Home.  

Aslen 2011 yılında bağımsız bir İngiliz kitap evi tarafından basılmış ve 2012 yılında da Man Booker’ın ilk listesine girmesi ile geniş çaplı bir basım anlaşması yapılmış olan kitap 16 Ekimde raflardaki yerini alacak.

Hikayemiz, Güney Fransa’da 1994 yılında yaşanan sıcak dalgası esnasında, kiralık bir villada arkadaşları ile tatil yapan bir İngiliz ailesi ve bu tatile davetsiz misafir olarak katılan Kitty Finch arasında yaşanan olayları konu alıyor. Baş kahramanlarımızdan, Joe (Jozef) Jacobs, henüz beş yaşındayken, İkinci Dünya Savaşından hemen önce Polonya’dan İngiltere’ye gelmiş, ünlü bir şair. Isabel Jacobs, Joe’nun eşi ve eski bir savaş muhabiri. Nina Jacobs ise bu ikilinin henüz 14 yaşındaki kızları. Kitty Finch ise davetsiz misafirimiz, güzel, dengesiz, ve bitki bilimci olduğunu iddia eden genç kız şair olma arzusunda. Joe Jacobs’ın da büyük bir hayranı.

Birçok kitapta bulabileceğiniz öğeler bu kitapta da söz konusu; iki aile, orta sınıf bir tatil, paylaşılan bir kiralık villa ve bir yabancı.

Kitty’nin villanın havuzunda beklenmedik şekilde ortaya çıkması ile Jacobs ailesindeki parçalanmalar başlar. Isabel, Kitty’yi zaten çatırdayan evlilikleri için bir kaçış yolu olarak görürü ve kendileri ile birlikte kalması için davet eder.  Joe bu davete hiç itiraz etmez, zaten Kitty’i gördüğü andan itibaren bir ayağını bu kaçış yoluna doğru uzatmaya hazırdır. Kitty ise, her ne kadar havuzdan çıktığında sunduğu bahaneler başka da olsa, gerçekte Joe’nin  şiirlerine duyduğu hayranlıktan ve kendi yazdığı “Swimming Home” adlı şiiri şaire ulaştırmak istemesinden dolayı villaya kadar şairin izini sürmüştür.

Joe ve Kitty’nin yakınlaşmalarını sağlayan şiirden başka, yaşadıkları depresyon ve bunun etkileridir. Kitty’i son derece iyi anladığını ve çözdüğünü düşünen Joe,  sonunda Kitty’nin yazdığı şiiri okuduğunda, gerçekle henüz yüzleşmeye hazır olmadığını farkeder. Nina’nın da kendi çabaları ile şiiri okuması ile daha da kaotik bir hal alan hikayede, tehlikenin ve çılgınlığın satır aralarındaki varlığı sürekli olarak hissediliyor. Her an bir olay çıkacağı hissi hiç eksilmiyor.  

Genç ve güzel bir yabancının varlığı ile parçalanmış bir evlilik hikayesini tahmin etmek zor olmasa da, Levy’nin etkileyici anlatımı ile hikaye son derece dikkat cekici bir hal alıyor.  

İlk sayfa boyunca süren, gece yarısı dağ yolunda Kitty’nin araba kullanması ve arka plandaki adamın sürekli gözlerini yoldan ayırma deyişinin yarattığı karmaşayı, sonrasında birden bire İngiliz ailenin arkadaşları ile havuz kenarı sohbetlerine dahil olarak karakterlerle yaşanan enteresan tanışmayı. Ve yine Kitty’nin  havuzda belirmesi ve daha garibi kimsenin bu durum karşısında tuhaf davranışlar sergilememesinin yarattığı havayı üzerinizden atabilirseniz, bu bilindik konuya farklı bakış açılarından anlatımında katılmasıyla, yepyeni ve taze bir soluk getirilmesine şahit olabilirsiniz.

Depresyon hissi ve klişelere dolu bu kısa roman, beklenmeyecek kadar sürükleyici. Ama siz yinede bunun çabucak okunacak ve unutulacak hafif bir hikaye olacağı yanılsamasına kapılmayın. Beklenen bir son olmasına rağmen şok olacağınız bir sona da hazır olmalısınız. Herkes istediğini alıyor gibi görünmesine rağmen, ki bu kesinlikle ihtiyaçları olan şeyleri elde ettikleri anlamına gelmiyor, kimsenin, hatta okuyucunun bile, hayatının eskisi gibi olmayacak.   

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...