Copyright © Tuğçe'nin Kitaplığı
Design by Dzignine
6 Şubat 2013 Çarşamba

Gölge ve Kemik Kitabının Yazarı Leigh Bardugo İle Kısa Kısa... | Söyleşi


images (12)Aslında bu söyleşi, bu haftanın programında yok ama yazarla tahminimden erken dönüş alınca kendimi tutamadım ve paylaşmaya karar verdim :) Buyurun bakalım Gölge ve Kemik kitabının yazarı Leigh Bardugo ile kitabı ve yazım macerası üzerine kısa ama sıcak bir söyleşi...

Kitabın yorumunu buradan ve ön okumasını da buradan  okuyabilirsiniz...

Kitabınız Türkiye’de Ocak Ayında yayımlandı ve kısa sürede son günlerin en popüler kitapları arasındaki yerini aldı. Biyografinizden okuduğum kadarıyla Makyaj Artistisiniz. Yazar olmaya nasıl karar verdiniz? Bize biraz kendinizden ve yazım maceranızdan  bahsedebilir misiniz?

Öncelikle Gölge ve Kemik’in Türkiye’de beğenilmesine çok mutlu oldum! Her zaman roman yazmak istemiştim, ancak metin yazarı ve gazeteci olarak çalışırken, hiçbir zaman kendi yazım projelerime yeterince vakit ayıramıyordum. Makyaj artisti olmak üzere yaptığım kariyer değişikliği bir şekilde bu sorunu çözmemi sağladı. Ve makyaj alanında çalışmak son derece de ilham verici oldu. Makyaj artistleri, hergün kendi sihirlerini ve ilüzyonlarını yaratıyor.

Kitaptaki karakterleriniz oldukça detaylı geliştirilmiş, canlı ve kolay bağdaştırılabilirler; mükemmel değiller ve ilginçler, özellikle Alina. Onu nasıl yarattınız? Hikayenize başlarken, onun ya da diğer kararkterleriniz için aklınızda bir hedef var mıydı? Ve eğer varsa, hikaye içerisinde bu ne kadar değişti?

Onları sevmene çok memnun oldum! Aslında aklımda tam olarak bir hedef yoktu, ama her zaman doğruyu yapan kahramanlardan ya da tüm zamanlarını dolap çevirmeye ve kötülüğe harcayan kötü adamlardan pek haz etmiyorum. Hiç kimse tam olarak bunlardan sadece birisi değildir. Mal ve Alina’yı tam anlamanın anahtarı sanırım Keramzin, büyükdükleri yetimhane. Onların geçmişindeki bu kısmı anladıktan sonra, bir yere ait olma ve evi bulma ihtiyaçlarının onları nasıl etkileyeceği hakkında daha net bir fikrim oluştu.

Madem karakterlerden bahsettik, sormadan edemeyeceğim. Favori karakteriniz hangisi?

Benim favori karakterim, ikinci kitaba – Siege ve Storm – kadar görünmüyor. Adı Sturmhond ve onu yazması çok keyifliydi. Karakterlerimin çoğu kendilerini sorgulamak için fazlaca zaman harcıyorlar ama Sturmhond’un kendine güveni tam.

Kitabı okurken çok etkilendiğim bir nokta vardı, ben tam bir Fantastik roman hayranıyım diyemem, özellikle büyü, sihir söz konusu olduğunda. Ama sizin kitabınızda, sihir o kadar güzel gizlenmiş ve karakterler ve hikaye ile birlikte bir bütün olarak verilmiş ki; son derece doğal ve gerçekçi duruyor, neredeyse bunun sihir olmadığını bile iddia edeceğim.  Bize kullandığınız sihirli güçlerden ve neden, nasıl seçtiğinizden bahseder misiniz?

Her zaman bir lanetli bir büyü yaptığınızda ya da sihirli bir değnek kullandığınızda neler olacağını merak etmişimdir. Sihrin tam olarak, fiziksel fonksiyonu nedir? Kitabımdaki büyülü sistem, temel olarak moleküler kimyanın basit bir sihirsel versiyonu ve Grishalar da maddenin en temel hallerini manipüle ediyorlar. Sanırım sihir, kurallarla sınırlandığı zaman çok daha inanılır oluyor ve gerçek hissediliyor.

Son soru olarak, kitabın ikincisinden kısaca bahsedebilir misiniz? Bizi neler bekliyor? Ve tabii ki Türk okurlarınıza/hayranlarınıza ne söylemek istersiniz?

İkinci kitapta sizi bol bol macera ve aksiyon bekliyor ve yeni karakterler tabii ki. Biraz da Ravka’nın sınırlarındaki dünyayı göreceğiz.
Kitabım Türkiye’de yayımlandığı için çok mutluyum. Umarım Türk okurlar seriyi sever ve keyif alarak okurlar ve tabii ki, umuyorum önümüzdeki günlerden birinde Türkiye’yi ziyaret etme şansım olur!

484754_327544484021795_1229412577_n

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...