.jpg)
.jpg)
Puanlama : C+
2012 yılını kasıp kavuran yakışıklı, karizmatik ve milyarder, kötü çocuklarına yenilerini ekleyen bir seri daha aslında Marriage to a Billionaire serisi. Şimdiye kadar üç kitabı çıkmış olan seri; New York Times en çok satanlar listesi de dahil olmak üzere, birçok en çok satanlar listesinde E.L. James’in Fifty Shades’i ve Sylvia Day’in Crossfire Serisi’nin (ilk kitabı Şubat 2013’te Doğan Kitap’tan çıkacak) hemen ardında yer alıyor. Bu hafta, bu serinin kitaplarını yorumlayacağım ve Cuma günü de yazar söyleşimiz olacak. Ayrıca yarın itibariyle başlayacak bir çekilişimiz olacak ve bir kişiye; serinin ilk kitabını e-kitap olarak ve serinin ikinci kitabı olan The Marriage Trap’i de yazardan imzalı olarak hediye edeceğim, şimdiden keyifli okumalar. Şimdi ilk kitap The Marriage Bargain (Evlilik Anlaşması) ile başlayalım…
Öncelikle bu kitabın yetişkinler için bir kitap olduğunu belirtmeliyim ve aşk romanı (romance) türünün de tam tipik bir örneği…
Alexa Maria McKenzie, girişimci bir kitabevi sahibi ve zor durumda olan ailesini kurtarmak için; zengin ve bir dizi başka özelliği (tabii ki tamamı bir araya geldiğinde bay mükemmeli oluşturacak özellikler bunlar) olan bir eş bulabilmek için bir büyü yapar. Ama büyüyü yaparken aklındaki son insan; bir zamanlar kalbini kıran ve en yakın arkadaşının da ağabeyi olan, güçlü, kudretli Nicholas idi.
Milyarder Nicholas Ryan ise; evliliğe inanmıyor ama aile şirketinin yönetimine sahip olabilmek için bir eşe ihtiyacı var – ki bu eşi en kısa sürede bulması gerekiyor. Kardeşinin çocukluk arkadaşının sıkıntılı maddi durumunu öğrenince, cesur bir hamle yapar ve Alexa’ya evlenme teklif eder.
Ama bunun sadece adı evliliktir ve kuralları vardır; tamamen bir iş anlaşması olacaktır ve duygusal olarak bir ilişki söz konusu olmayacaktır, bundan özellikle kaçınacaklardır. Ve bu anlaşma, sadece bir yıl sürecektir. Ne kadar zor olabilir ki diye düşünebilirsiniz? “Ama unutmayın ki, kaderin en iyi planları bile bozmak noktasında özel bir çabası vardır” diyor kitabın tanıtım yazısı ve tam olarakta böyle oluyor …
Alexa, ne kadar iyi niyetli ve sevgi dolu bir kadınsa, Nick’te o kadar soğuk, kapalı ve kendini beğenmiş bir adam. Ve genelde tarihi aşk romanlarında sıklıkla görülen anlaşmalı ya da zorunlu bir evlilik teması etrafında kurulu bir hikaye. İkili arasında yaratılmış, güzel ve okuyucuya doğal gelebilecek bir çekim var. Türün gereği birbirlerine tabii ki karşı koyuyorlar ve bu esnada oldukça keyifli, hatta yer yer güldüren sahneler yaşanıyor. Ama türün diğer gerekliliklerini de yerine getirmek için ne gerekiyorsa yapmış yazar, bunu da belirtmeden geçemeyeceğim, sürpriz yok yani…
Aslında tipik aşk romanı kategorisinde ki kitapları; hayal gücüne fazla yer vermedikleri, sonu ve hatta o sona gidiş yolları belli olduğu için ve karakterler fazla gerçeküstü yaratıldığı için tercih etmiyorum ya da beğenmiyorum diyelim. Ama bu kitap için söyleyebileceğim iki şey var; hem yazım kalitesi bakımından başarılı sayılabilecek bir kitap (türdeki listeyi sallayan bazılarının aksine!), hem de Alexa ve Nick arasındaki atışmalar ciddi anlamda eğlenceli. Hafif bir Jennifer Crusie tadı alınıyor, bu da tipik bir Harlequin olmaktan çıkartıyor bu kitabı.
Zaman zaman benim gibi sadece keyifli bir şeyler okumak, fazlasını düşünmemek için; yakışıklı, karizmatik ve zengin adamların, güzel kızların, keyifli hayatların yer aldığı, gerçek olmadığını bildiğiniz ama yine de bir çırpıda okuyacağınız bir kitap isterseniz, işte bu o kitaplardan birisi. Ayrıca her ne kadar bu kitapta da oldukça ateşli sahneler yer aldığı bir gerçek olsa da, Fifty Shades’in dominant hamlelerinden hoşlanmayanlar için bir alternatif olacağı kesin. Bu seride ki adamlar, evet alphalar ama kesinlikle dominant değiller ya da kızlar submissive değiller…
Buradan satın alabilirsiniz:
0 yorum:
Yorum Gönder