Copyright © Tuğçe'nin Kitaplığı
Design by Dzignine
30 Ocak 2013 Çarşamba

Yorum: Hopeless - Colleen Hoover


704830_171044009704927_1237488162_o
Puanlama : A-

Yazar: Colleen Hoover
Çevirmen:  -
Sayfa Sayısı: 343
Dili: İngilizce
Yayınevi:  -

Aslında bu yorumu iki gün önce yazmış olmam gerekiyordu ama kitabın etkisinden kurtulamadım diyelim, hala da tam olarak kurtulabildiğimi söylemek mümkün değil. Hem sıcak, hem acı, hem sevimli, hem üzücü, hem sevgi dolu ve tüm bu duyguları olabileceği kadar yoğun sunan bir kitaptı. Ve beni uzun süredir şaşırtabilen ilk kitap. Hal böyle olunca ne yorumu yazmak, ne de kitabı puanlama kolay olmuyor... Ama tavsiye eder miyim? Etmeye başladım bile iki gündür ;)
Hopeless (Umutsuz), New York Times Bestseller listesinde Slammed serisi ile yerini almış bir yazar olan Colleen Hoover’ın bu seri haricindeki ilk kitabı. Kitap Amerika’da yaklaşık 10 gün önce satışa çıktı ve şimdiden oldukça yüksek bir puanlamaya sahip.

Henüz beş yaşındayken evlat edinilmiş olan Sky, lisenin son sınıfına kadar eğitiminin tamamını evde almıştır ve annesinin teknoloji karşıtı tutumu nedeniyle de ne cep telefonu, ne bilgisayarı ne de telefonu var – inanılması güç geliyor değil mi? En yakın arkadaşı ve yan komşusu olan Six’in de yardımlarıyla lisenin son sınıfını yaşadıkları yerde bulunan devlet lisesinde okumaya annesini ikna ediyor ve böylelikle son derece acımasız gerçek dünyaya adımını atıyor. Bu arada evde okumuş ve teknolojiden uzak diye erkekler bakımından da hiç bilgisi yok sanmayın, Six sağolsun, o konuyu çözmüş ;) Tabii bu çözüm nedeniyle daha okula adımını atmadan, oldukça kötü de bir ün yapmış durumda ama umrunda mı? Pek değil...
Dean Holder’da okuldaki ün bakımından kendi payına düşeni almış, bir sene önce yaşanan bir kavga sonrasında ortadan kaybolması kendisinin aldığı cezalar konusunda resmen şehir efsaneleri oluşturmuş ve bildiğini kötü çocuk damgasını yemiş.  Peki bu onun umurunda mı? Tabii ki değil, ama Sky kadar sakin de karşılamadığını belirteyim...

Okulun ilk günü sonrası yollarının birkaç kesişmesi ile başlayan ilginç iletişimleri, kısa sürede birbirlerine ilgi duymaya ve ilişkileri derinleşmeye başlıyor ancak Holder’ın zaman zaman sergilediği dengesiz davranışlar ve Sky’a karşı ya çok yakın ya çok uzak davranışları ilişkileri açısından çok da faydalı olmuyor. Holder’ın bu dengesiz ve bir yakın bir uzak tavrının altında yatan, yaşadığı ciddi travmalardır aslında ama yaralı geçmişi haricinde Sky’dan sakladığı birde sırrı var – ve bazı sırlar, kendilerini saklamak için söylenen yalanlardan çok daha çirkin olabilir – ve Sky gerçeği öğrenene kadar da bu sırrı saklamaya devam edecek... Tabii ki bu sırrı size şimdi söylemeyeceğim çünkü gerçekten kitabın tüm eksenini değiştiriyor diyebilirim, en azından okurken benim eksenimi kaydırdığı kesin :)

Daha ilk cümlelerden sizi kendisine bağlayan ve basit bir aşk hikayesi gibi başlayan ve ilk heyecanı, ilk aşkı oldukça yoğun ve güzel duygularla hissettirip içinizi ısıtmışken , bir anda neye uğradığınızı şaşıracağınız,  karanlık bir hikayeye dönüşüyor. Kolaylıkla sevilebilir olmaları nedeniyle karakterlerle aranızda kurulan bağ, yaşananlar karşısında içinizin burulmasına, yüreğinizin acımasına neden oluyor – ama beni ağlatmadı onu belirteyim, inanılmaz birşey değil mi? – ancak ta derinlere işlenmiş umut ve çok yoğun sunulan sevgi tamamen kötülüğün şiddetine kapılmanıza engel oluyor. Sevginin yaraları nasıl iyileştirebildiğini de görüyor ve hissediyoruz.

Kitabın aslında oldukça ciddi ve ustalık isteyen bir konusu var ve kolayda hazmedilemeyecek bir konu. Bu nedenle sıradan genç edebiyatı aşk romanlarından ayrıldığını kesinlikle belirtmeliyim.  Yazar bu konuyu büyük bir dikkat ve başarıyla son derece gerçekçi, yürekten gelir şekilde ele almış.  Tüm bunların ötesinde de fazlaca birbirine bağlantılı olaylar barındırmasına rağmen, kurguda hikayenin doğallığını ve gerçekliğini bozacak bir aksaklıkta göze çarpmıyor. Kapılıp gidiyorsunuz, geçmiş ve bugün arasında gün gün yaşanan hikaye, geçmişte sunulan ipuçları ile bazı noktaları tahmin etmenize imkan vererek fazlaca merak uyandırarak okuru yormuyor ve konsantrasyonunu bozmuyor, böylece esas konusuna gereken vurguyu yapıyor.

Bana göre 2012’de okuduğum en etkili kitaplardan birisiydi ve takip edeceğim yeni bir yazar kazandırdı :) Şimdi yazarın popüler serisi Slammed’i okumam lazım... Bu kitaba ait birkaç alıntıyı da daha sonra çevirerek paylaşacağım...

Aşağıda size youtube da denk geldiğim bu kitap için hazırlanmış bir kitap trailerını sunuyorum, inanılmaz güzel anlatmış kitabı ve hissettirdiklerini, videoda belirtildiği gibi bir hayran çalışması...



Buradan satın alabilirsiniz:





0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...